Kendisinin de bir Kürt olmasına rağmen yıllardır Türkiye milliyetçiliğini savunduğunu vurgulayan Çağlayan, “Sayın Canan, otelin önünde bulunan direklerde Türk bayrağının bulunmadığını görerek, yöneticilere kızmış ve derhal Türk bayrağının da çekilmesini istemiştir. Üstelik her geldiğimde bayrağı göreceğim diyerek de uyarmıştır. Görüldüğü gibi hepimiz de Türkiye'yi, Türkiye'nin iyiliğini, çıkarını düşünüyoruz. Allah bu birliğimizi ve beraberliğimizi bozmasın” diye konuştu.
↧
Abdullah'ın Rezaleti Salgın Gibi Yayılıyor!
↧
Feqî Huseyîn Sağnıç Kimdir?
1981 den 1983 e kadar dil çalışmalarını Tatvan’da yürüttü. 1983 yılında geniş kapsamlı Rizgari örgütü operasyonunda tekrar tutuklanan Sağnıç 30 gün Selimiye kışlasında gözlem altında tutuldu.
1984 yılında hayatının sonuna kadar geçireceği İstanbul’a yerleşerek kitap çalışmalarına hız verdi.
İstanbul Kürd Enstitüsü ve Mezopotamya Kültür Derneğinin (MKM) kurulmasında aktif rol aldı
Kürdçe ve Türkçe çıkan bir çok dergiye genel olarak dil üzerine makaleler yazdı.
İlk kitabı olan Peşeviya Hevisina Zimane Kurdi 1 ve 2, 1990 yılında bastı. sırasıyla Rezimane Kurdi, Çiroken Kurdi ve Yusuf u Zulexanin ,Portreler ve beyin kanasını geçireceği gün son noktayı koyduğu Diroka Wejaya Kurdi son kitabı oldu.
↧
↧
Apocu Faşist Çeteler Kürdlere Saldırıyor!
Son iki gündür Efrîn’e bağlı Abdalo ve Basuta köylerine saldıran PYD/YPG çeteleri, en az 3 kişiyi katletti ve ondan fazla kişiyi de yaraladı.
Söz konusu saldırıların yapıldığı yerlerde de hala Baas Rejimi'nin kurumları etkin ve bölgeyi yöneten de Baas’tır. PYD, sadece El Muhabarat’ın talimatlarını yerine getiren taşeron, faşist bir çetedir…
↧
BDP’den MİT’e 'Newroz' Jesti
Öcalan’ın AKP ve MİT ile ortaklaşması ilk etapta BDP yönetiminde korkuya ve “biz ne olacağız” endişesine yol açtıysa da, belli ki verilen bazı güvencelerle rahatladılar. Kendilerini güvenceye almanın rahatlığıyla eski söylemlerine devam eden BDP yöneticileri yine “her şey Öcalan için” tekerlemesine geri döndüler…
Öcalan merkezli söylemler yakın zamana kadar Hükümet karşıtlığının bir göstergesi idi ama şimdi devletleşen Hükümeti kutsamanın ve ‘biz de Hükümetin/MİT’in emrindeyiz’ mesajıdır.
↧
Sağnıç Ailesinden Kürd Kamuoyuna
Ancak Babamın kurucuları arasında olduğu İstanbul Kürt Enstitüsünün başkanı ve yol arkadaşlarının vermesini uygun gördüğünü, Enstitüyü ve arkadaşlarını temsilen Sayın Zana Farqini’yi kürsüye davet etti. Ve dil ödülünü Rojava temsilcisine birlikte verdiler. DİHA’nın yaptığı haberde bunların hiç birinden söz etmediği gibi Azad’ı Faqi Hüseyinin bir akrabası olarak yazmaları bilinçli bir maniple olduğunu düşünüyoruz
DİHA Aynı gün Tatvan’da yapılan törende de böylesi bir manipülasyona gitmiş Kardeşi, kızı, torunlarını yiyenlerini ve damadını yok saymıştır.
↧
↧
Erkan Arslan: Halepçe...
Türkiye’de dindar geçinen kurum ve cemaatler, Filistin, Bosna, Azerbaycan ve diğer Müslümanlar için çok duyarlılar. Buralarda baskı gören Müslümanlar için, camilerden çıkıp protesto ederler ve gıyabı cenaze namazı kılarlar!
Konu Müslüman Kürdler oldu mu, hiçbir dindarın sesi çıkmaz. Peki, Türk solcularının tavrı nasıldı?
↧
İyi Şeyler De Oluyor!
Özgür Bireyler Topluluğu olarak, bu kirli savaşın bitmesi demek, toplumsal yanılsamanın sona ermesi, siyasetin doğal mecrasına girmesi, insanların bir hiç uğruna ölmemesi ve Kürdistan Sorunu'nun taşeron temsilcilerden kurtulması demek olduğunu biliyoruz. Bu nedenle de bitmesine, bitecek olmasına seviniyoruz...
↧
İnsanlık Halepçe'de Bitti! (VİDEO)
Soykırım gibi bir insanlık suçunun işlenmesi yeteri kadar ağırdır kuşkusuz ama en az olay kadar, belki de daha fazla ağır olan ise, bu insanlık dışı olayın sorumlularına sahip çıkılmasıdır. Kürdler, Halepçe’de yaşanan soykırım kadar, belki de daha fazla Saddam ile dayanışma içinde olan yaratıkların tutumundan dolayı kahroldu…
Halepçe ve diğer tüm soykırımlarda yaşamını yitirenleri saygıyla anarken, soykırımcıları ve onlarla dayanışma içinde olan zihniyetleri de bir kez daha lanetliyoruz…
↧
JI RAYA GIŞTÎ Û ÇAPAMENÎYÊ RE
berî 25 salan li Helepçe kirin. Pênc hezar Kurd di careke de û bi wehşetekî mezin kuştın.
Wextê li dîrokê dinerin, dibînin ku di dema van komkujiyan deng ji tu kesî derneketiye. Tu dewletek cihanê li dijî van komkujiyan derneketine û li mafên Kurdan nepirsîne. Ji bo ku em karibin rê li ber van komkujiyan bigirin û hesabê yên ku heta niha hatine kirin bipirsin, divê em xwedî hêzeke bin.
Heza ku ewê hesabê wan kamkujiyan bipirse dîsa em Kurd bixwene. Em jî wek netewên cihanê xwedî dewletek bin, kes nikare bi komkujiyan me bıkuje. Di nav saziyên navnetewî de dengek me jî hebe, em bi hêsanî karin hesabên komkujiyên heta niha hatine kirin bipirsin.
↧
↧
Acıların Coğrafyasıdır Kurdistan
Bugün yarın ve her günümüz, Qamışlo, Derqam, Koçgiri, Dersim, Roboské ve Halepçedir.
Ve bugün günlerden Halepçe canları, malları ve namusları dini argümanlar eşliğinde zalimlerce ganimet görülen Kürdistanlı Kürtlerin yok edilmesi için alçak din adamlarınca fetvalar eşliğinde bu katliam ve soykırımların meşrulaştırıldığı, her yolun mubah görüldüğü, kara bir gündür…
Bugün insanlık açısından utanç verici bir gündür her 16 Mart tarihi geldiğinde yeryüzü coğrafyasında ki tüm müstekbirlerin lanetlendiği günlerden bir gündür…
↧
H A L E P Ç A Ş Ê H Î D
Mele Mistefe yê mezin û nemir bi salan, carinan bi hazaran leşkerên bahasê di cepheyên şerî de îmha dikir lê kesî ew bi terorîzmê tawanbar nekir ji bona ko wî rê ne dişêlandin, di malan de bimba nedi de teqandin kesên sifil ne dikuşt in û ne dida revandin lew ew bi teroîzmê nehata tawanbar kirin xwedî lê derktina Kurda li mafê xwe tiştekî rawa ye him xûzayî , him xûda yî û him jî mafekî navnetewayî ye em dê xak û giyanê kesî xasp nekin. Bes em mafê xwe ê xwezayî doz dikin ji wilo jî em ser bilind û bi rûmetin.
↧
Halepçe’yi Anmak
Acı olan nedir biliyor musunuz?...
Halepçe’nin yıl dönümünde veya Dersimin veya Roboskî’nin yıldönümlerinde bir takım çevreler katliamda şehid düşenleri andıklarını belirtiyorlar. Ama sömürgeci devleti, katliamcı devleti meşrulaştırmak için ellerinden geleni de yapıyorlar…
Benim onlara çağrımdır. Siz Halepçe’ye ağlamayın.
Çünkü onlar birer Kürd olarak canlarını verdiler…
Ağlayacaksanız kendinize ağlayın…
↧
Newroz ve Diriliş
Mart ayında, Halepçe'de soykırıma uğramaktan kaynaklı trajedinin acısını, Newroz ile yeniden dirilişin coşkusu takip ediyor Kürdistan'da; tıpkı dondurucu soğukları sıcak bahar günlerinin takip etmesi gibi.
Kuzey Kürdistan'da ödenen bunca bedeli hiçe sayıp yüz yılı aşkın bir birikimi/potansiyeli Kemalizm'e peşkeş çekmeye çalışanların çabasını, ulusal-demokratik talepli yeni dirilişlerin takip etmesi, bastırması kaçınılmazdır. çünkü ulusal açlığı giderilmemiş bir halkı hiçbir devlet veya hiçbir taşeron yapı uzun süreli durduramaz. Akıl hocalarının halkı Kemalist yapıya yönlendirmek için çırpınmaları da bu gerçeği değiştirmeye yetmeyecektir.
↧
↧
Apocu Çetelerden Provokasyon ve Saldırı (VİDEO)
Efrîn’deki Halepçe anmasını, kitleye ateş ederek sabote eden Apocu çeteler, Efrîn’e bağlı Çeqilme köyünü de basarak bir Kürd yurtseverini katlettiler. Basılan ev EL PARTİ mensubu yurtseverlerin eviydi ve katledilen kişi de 24 yaşındaki bir Kürd yurtseveriydi. Son günlerde EL PARTİ üyelerine karşı baskın, göz altına alma ve katletme eylemlerine hız veren PYD, bir yandan da ajan Salih Müslim aracılığıyla Ankara’ya mesajlar gönderip “bizimle görüşün” diyorlar ve tıpkı Kuzey gibi Batı Kürdistan’ı da sömürgecilere hediye etmeye çalışıyorlar…
↧
Kürdistan'da Bir ABDUL(lah) Oyunu
Bir halkın ve coğrafyanın yıkımına neden olan bu önderimiz, uğruna mücadele ettiği Kürd ve Kürdistan kavramlarının anlamsız olduğunu fark etti. Silah çektiği devletin istihbarat kurulusuyla dostluğunu geliştirerek onlara ne kadar sadik olacağını ispatlamaya karar vermişti.
Fiziki ve maddi olarak yıktığı bu halka birde manevi darbe vurması gerekiyordu. Önderimiz görevini layıkıyla yaptığını ispatlamak için, kendi halkını birde ruhen öldürmesi gerekiyordu.
↧
Kürd Tuzaktan Kurtulmaz!
"Sizin Apo var ya..." dedi... "Eee", dedim, "bizim değil, ama olsun..." "Eee, tamam," dedi. "Hani," dedi, "onun bir sözü var". Durdu, yanındaki çocuk sigarasını yaktı, derin bir nefes çekti ve devam etti. "Hani diyor ki", dedi, "Kürdler haini bol bir millettir!" "Eeee", dedim. Artık asabım bozulmuştu. "Eeee" demişti, "siz Kürdlerin hain bir lideri var!" "Ben Kürd değilim", demiştim, "Kürdistanlıyım, ama o hainleri hep beraber defedeceğiz." "Olsun" demiş ve devam etmişti, iİşte bu yüzden Kürd tuzaktan kurtulmaz!"
↧
Bir Barış Oyunu...
Ada belki PKK ve çevresi için bir Kâbe olabilir, ancak bahse konu sorun genelde 50 milyon, özelde Türkiye’de yasayan 20 milyon üzerinde Kurdun sorunudur. Ya bu görüşmeler sadece PKK yi silahsızlandırmak için yapılan görüşmelerdir, (ki öyle ise kesinlikle tek makam ada olabilir) ya da birileri halkı kandırmaktadır. Barış görüşmesinin sadece bireyleri değil halkın tamamını ilgilendirdiği düşünülürse bu görülecektir.
↧
↧
Devlet-PKK Uzlaşsın, Kardeş Kavgası(!) Bitsin!
Görüşmeler sadece İmralı-MİT ve İmralı - BDP arasında sürdürülmüyor, BDP-MİT, BDP-Hükümet de görüşüyor. Dahası devlet vasıtasıyla bazı Kürd ve Türk aracılar vasıtasıyla Qandil ile de görüşülüyor. Hem devletin hem de PKK’nin ısrarla halk(lar)dan gizlediği Qandil görüşmeleri ile ilgili olarak Nasname’nin ulaştığı özel ve somut bir bilgiyi okuyucularımızla paylaşmak istiyoruz.
↧
İmralı Süreci
Kürd sorununu çözmek ile PKK`yi çözmek aynı şey değildir. Savaşı durdurmak Kürd sorununu çözmek değildir. Neo Osmanlıcı devlet, Statukocu devletin zorla Kürdlerin iradesine rağmen dayattığı taşeron örgütü kendi politik çıkarlarına uygun görmediği için dağıtmak zorunda kalıyor. Kendisi için hayati önem taşıyan bu savaşı sonlandırmak istiyor. Elbette Kürdlerin çıkarına olmayan bu savaşın durması Kürdlerin de yararınadır.
↧
İyi Şeyler De Oluyor!
Özgür Bireyler Topluluğu olarak, bu kirli savaşın bitmesi demek, toplumsal yanılsamanın sona ermesi, siyasetin doğal mecrasına girmesi, insanların bir hiç uğruna ölmemesi ve Kürdistan Sorunu'nun taşeron temsilcilerden kurtulması demek olduğunu biliyoruz. Bu nedenle de bitmesine, bitecek olmasına seviniyoruz...
↧